Zaman zaman hepimiz yağmur  altında sürüş  yapmak zorunda kalırız. Bazılarımız bu durumdan hiç hoşlanmaz, kimilerimiz için  ise sürüş keyfini katlayan bir fırsattır. Bu duruma karşı yaklaşımımız ne olursa olsun yağmur altında gerçekleşen sürüşlerden sonra bisikletimizin bu durumdan olumsuz etkilenmemesi için yapmamız gereken bir takım temel bakım işlemleri vardır.

1. Çamur ve artıklardan arındırma

Yağış altında özellikle de toprak yol ve arazi üstünde gerçekleştirilen sürüşlerden sonra lastiğin toplayıp fırlattığı çamur bisikletin her bölgesine yayılır. Yol üzerindeki kum, toz, çakıl vs gibi her türlü maddenin içinde barındığı bu ağır çamur bisikletin sadece kadrosuna değil ayni zamanda zincir, dişliler, göbek bağlantısı, frenler gibi hareketli olan bütün aksamlara da sızar. Eğer zamanında temizlenmezse son derece aşındırıcı özelliği olan yol çamuru yavaş ama emin adımlarla bu aksamların aşınmasına sebep olacaktır. Bu yüzden ilk aşamada yapılması gereken mümkünse basınçlı su ile ( Bahçe hortumu isinizi görecektir)  bisikletin tamamını kaba kir ve çamurdan arındırmaktır. Bu noktada araba temizliğinde kullanılan yüksek basınçlı hortumları kullanırsanız tekerlek göbekleri, aktarıcılar ve dişliler gibi hassas aksamlara yakından basınç uygulamayın. Hatta kadro boyanıza zarar verebileceği için kadroya da uzaktan tutmanız en güvenli yöntem olacaktır.

2. Kritik noktaları kalan nemden arındırma

Her ne kadar yıkama işleminden sonra bisikletimizi kurulasak da özellikle kışın bisikletin boyasız noktalarında ve çelik aksamında kalan nem hızlı bir şekilde korozyona sebebiyet verebilir. Bunu önlemenin en iyi yolu yıkama ve kurulamadan sonra su itici özelliği olan bir sprey kullanarak koruyucu bir tabaka oluşturmaktır. Bu is için özel amaçlar üretilen pek çok ürün bulunmakla beraber daha genel amaçlı olan wd40 en kolay ulaşılabilen seçeneklerden biridir. Bu aşamada yıkayıp kabaca kuruladığımız bisikletimizin dişlilerine, aktarıcılarına ve zincirin dış kısımlarına wd40 ya da nemden arındırıcı spreyimizi sıkarak kalan nemden arındırıyor ve koruyucu bir tabaka oluşturuyoruz. WD40 ile ilgili bilinmesi gereken önemli bir nokta bu spreyin son derece yüksek derecede sızma özelliği olan bir madde olduğu (ki bu özelliği ile sıkışmış vidaları açma amaçlı da kullanılır) ve temel bir yağlama yaparken aynı zamanda kendisinden daha kalın olan yağları ise temizlediğidir. Yani özellikle tekerlek göbekleri ve pedal göbekleri gibi ağır gres yağı kullanılan noktalara bu spreyi kullanmak bu bölgelerin gereğinden fazla temizlenmesine ve uzun vadede yağsız kalarak hasar görmesine sebep olabilir. Zincir yağı olarak da wd40 tercih edilmez ama bu gibi durumlarda nemden arındırma amaçlı olarak zincirde kullandıktan sonra zincirinizi ayrıca zincir yağı ile yağlarsanız bir sorun oluşturmayacaktır. Kablo uçlarını, vida başlarını ve kablolarınızın açıkta kalan kısımlarını da bu işlemden geçirmeyi unutmayın. Bu sizi kabloların korozyonun sebep olacağı pek çok muhtemel sıkıntıdan kurtaracaktır. Son olarak bu işlemleri fren mekanizmasına da uygulayın ancak kesinlikle fren pabuçlarına ve jantların fren pabuçları ile kesiştiği noktalarda kullanmayın. Disk frenli sistemlerde ise yine diskler ve balatalar hariç fren sisteminin kabaca nemini almak amaçlı yüzeysel kullanım tercih edebilirsiniz.

3. Kadronuzu sudan arıtın

Bisikletiniz kadrosunda bulunan her açık nokta, vida bağlantısı ve kablo kanalları aynı zamanda suyun kadronuza sızdığı noktalardır. Zamanında müdahale edilmediği takdirde bu noktalardan sızan su kısa sürede orta göbek yatağında birikecek ve göbek yatağında bulunan bilyelerin korozyona uğramasına, pedal ile göbek aksamının birleştiği noktaların hasar görmesine sebep olacaktır. Nemli bir kadro aynı zamanda zamanla içten çürüme ihtimalini de beraberinde getirir. Çoğu bisiklet kadrosunun belli noktalarında bu amaçla tahliye deliği ya da delikleri bulunmaktadır. Eğer kadronuzda bu deliklerden bulunuyorsa üçüncü aşamada bisikletinizin eğimin bu yöne vererek içeri sızan suyu tahliye etmelisiniz.

4. Zincir bakımı

Sürücü ve bisiklet arasındaki güç transferinin en önemli noktası olan zincirin bakımı özellikle yağışlı havalardan sonra çok önemlidir. Daha önceki aşamalarda toz ve topraktan arındırdığımız zinciri bu aşamada temiz ve kuru olduğuna emin olduktan sonra zincir yağı ile iyice yağlamalıyız. Bu hem zincirin ömrünü uzatacak hem de güç aktarım mekanizmanızın daha sessiz çalışmasını garanti edecektir.

5.Fren pabuçları ve jantların temizlenmesi ve kurulanması

V fren kullanıcıları ıslak ortamlarda fren yaptıkları zaman suyla karışarak dağılan çamur genelde jantların kenarına yayılan ince ve kirli bir tabaka meydana getirir. Temizlenmediği taktirde kuruyup iyice yerleşen bu tabaka frenlemenin etkisini azaltacağı gibi gürültülü ve stabil olmayan frenleme, pabuçların daha çabuk eskimesi gibi olumsuzluklara sebebiyet verebilir. Aynı zamanda kötü bir görüntü oluşturur. Basitçe jant kenarlarını, fren pabuçlarını ve tekerlek kenarlarını nemli bir bezle silip sonra güzelce kurulamak sizi bu problemlerden koruyacaktır. Disk fren kullanıcıları ise görsel amaçlı olarak jant temizliği yapabilirler.

Yağışlı havalardan sonra bisikletinizi tekrar kullanmadan önce 15 dakikanızı ayırarak yapabileceğiniz bu bakımlar güvenli sürüş, bisikletinizin ömrü ve görselliği açısından son derece önemlidir. 

Kula jeoparkı, Manisa ili Kula ve Salihli sınırlarında 300 km² büyüklüğünde bir alanda, 2013 yılında kurulan jeopark.

Arap levhasının güneydoğudan yaptığı bindirme sonucu Anadolu Levhası batıya doğru hareket eder. Helen zonunda duran batıya gidiş, doğu-batı genişlemesine sebep olmuştur. Bu genişlemeler sırasında yerkabuğunun parçalanması sonucu 400 km² alanda rift volkanizması oluşmuştur. Antik coğrafyacı Strabon bölgeyi incelemiş, Coğrafya adlı eserinde “Katakekaumene (Yanık Ülke) şeklinde tanımlamıştır.

Kula jeoparkı 2013 yılında UNESCO tarafından sertifika verilerek, Türkiye'nin ilk jeoparkı olmuştur. Kula ile birlikte dünyada UNESCO jeopark ağındaki jeoparkların sayısı 100'e, Avrupa'da 58'e ulaşmıştır. Kula yöresi Türkiye'nin en genç volkanik alanıdır. Bir milyon yıl önce başlayan volkanik aktivite, 10 bin yıl önceki son patlama ile arazi son görünümünü kazanmıştır

...

...

Karaağaç, Manisa ilinin Salihli ilçesine bağlı bir köydür. Manisa iline 78 km, Salihli ilçesine 6 km uzaklıktadır. Köyün iklimi, Akdeniz iklimi etki alanı içerisindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Köyde, ilköğretim okulu yoktur fakat taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. 

...

Ahmetli ilçesinde yer alan eski ve tarihi restore edilmiş bir değirmendir. "Çıplak Değirmeni" olarak da bilinir. Tarihi bir taş köprü olan Çakıcı Köprüsü'nü geçtikten hemen sonra karşınıza çıkar. Kaderine terk edilmiş bir vaziyette bulunan değirmen bakımsızlıktan dolayı gittikçe artan yıpranma izleri taşımaktadır. Eğer kısa sürede önlem alınmazsa bu güzel ve tarihi yapı yitip giden değerler arasına katılmaya aday durumdadır.

...

Kurşunlu kaplıcaları, Manisa ilinin Salihli ilçesinde, yeşil bir vadinin içerisinde ve Kurşunlu deresinin kenarında yer almaktadır. Salihli merkeze 6 km, Manisa'ya ise 65 km mesafede bulunmaktadır. Salhili Kurşunlu Kaplıcaları'nın deniz seviyesinden yüksekliği 111 m'dir. [1] Suda bulunan başlıca mineraller: kalsiyum sülfat, bikarbonat, sülfat ve hidrojen sülfürdür. Kaplıcaların romatizma, cilt ve kadın hastalıkları, solunum yolu hastalıkları, sinirsel hastalıklar ile ameliyat sonrası eklem ve kireçlenme rahatsızlıklarının tamamlıyıcı tedavisinde olumlu etkileri görülmektedir. Kaplıca çevresinde belediye tesisleri ve bir tane özel otel (Lidya Termal Otel) bulunmaktadır. 2011 yazı başında küçük çocukların çakmakla oynaması sonucu burada üzücü bir yangın çıkmışıtr, Salihli halkını bu yangın derinden yaralamıştır, yangın ana haber bültenine çıkmıştır. Bu olay salihli halkına büyük bir ders olmuştur ve Artık Salihli halkı cocuklarının yanıcı aletlerle oynamasına izin vermiyor.

http://cyclingtodreams.tumblr.com/post/132298628835/kurşunlu-recreational-ride-pt1

http://cyclingtodreams.tumblr.com/post/132298645250/kurşunlu-recreational-ride-pt2

http://cyclingtodreams.tumblr.com/post/132298649355/kurşunlu-recreational-ride-pt3

Bahçecik, Manisa ilinin Salihli ilçesine bağlı bir köydür. Herkesin evi kendi bahçesinde olduğu için bu ad verilmiştir. Manisa iline 78 km, Salihli ilçesine 8 km uzaklıktadır. Köyün iklimi, Akdeniz iklimi etki alanı içerisindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Ayrıca 0900 olarak dünyaca ünlü napolyon kirazı en çok bu beldede yer almaktadır. Köyde ilköğretim okulu vardır.Ama taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi vardır. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik, telefon,internet sabittir. 

...

Marmara Gölü, Manisa'nın ilçesi Salihli'nin kuzeyindeki bir Alüvyal set gölüdür. Ege bölgesinde yer alır. Gölün bulunduğu saha çukur olup, batı ve kuzeyi tepelerle çevrilidir. Doğu kısmı Gediz Ovasına, kuzeybatı kısmı Akhisar Ovasına açık olup, buralardan alüvyon setleriyle ayrılır. Bu durum, Marmara Gölüne set gölü karakterini verir. Gediz çöküntü havzası içinde bulunan gölün seviyesi, Gediz Ovasının seviyesinden daha alçaktır. Derinliği az olan gölün yüzölçümü 44,5 km²dir. Gediz Nehri ile Demrek Deresinden ve kuzeydeki Kum Çayı'ndan göle kanallar açılmıştır. Bu kanallar bilhassa ilkbahar sonlarında kabarık olan akarsuların sularını göle taşırlar. Göl kapalı bir çukurda olup, suları tuzludur.


Göl rezervuara dönüştürülmeden önce kapalı havza konumundaydı, dışa akışı yoktu. Çünkü göl alanı çevresinden, özellikle Gediz Nehri'ndan daha alçaktadır. Göl, yağış suları, Akpınar kaynakları, Şeyh Abbas deresi ile beslenmekteydi.

...

Kula tepeleri, Manisa ili Kula İlçesi sınırları içerisinde yer alır ve Türkiye'nin en genç volkanik sahası olarak bilinmektedir. Demirköprü Barajı yakınlarında volkanik sahada İlkel ayak izleri rastlanmış olup Salihli-Köprübaşı yolu Sindel Köyü yolu kavşağında görülebilir.

Sardes veya Sardeis, Manisa'nın Salihli ilçesine bağlı Sart kasabası yakınlarında bulunan ve Lidya (Lydia) devletine başkentlik yapmış antik kent.

Salihli merkezine 9 km, İzmir'e 82 km uzaklıkta olup, İzmir-Ankara karayolunun iki yanına yayılmıştır. Sardes bilinen tarihe göre paranın ilk basıldığı yerdir. Ayrıca tarihteki ünlüKral Yolunun başlangıcıdır. Uzun süre değerli taş olarak kullanılmış turuncu kuvars taşının Batı dillerindeki ismi olan ve "sard" kelimesi, taşın antik çağda çıkarıldığı Sart bölgesinden gelir. Halen burada Kuvars taşı ve altın çıkarımı devam etmektedir.

Sart'ta tarihte bilinen ilk tiyatro kalıntıları da mevcut olup gün yüzüne çıkarılmaya çalışılmaktadır. Ayrıca Sart'ın yaklaşık 5 km kuzeyinde "Bin Tepeler" ismiyle anılan yaklaşık olarak 85 tane mezardan oluşan Lidya kraliyet mezarlığı bulunmaktadır. Sart kasabasında Batı Anadolu'nun 7 tapınağından biri olan Artemis Tapınağı yer almaktadır.

Tarihi kütüphanesi ve kral tahtları halen büyük bir oranda sağlam kalmış ve ziyarete açıktır. Burada yer alan tarihi eserlerin çoğunluğu itibariyle tıpkı aynı yapımıdır orijinalleri manisa etnografya müzesinde sergilenmektedir. İzmir - Uşak yolu üzerinde bulunması ziyaret için büyük kolaylık sağlar. Sardes antik kentinde bulunan başlıca tarihi yapılar şunlardır:
Akropol
Gymnasium
Sinagog
Hamam
Mahkeme Binası
Evler
Mezarlar
Bintepe

Demirköprü Barajı, Manisa'da, Gediz Nehri üzerinde, sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amacıyla 1954 - 1960 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 4.300.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 74,00 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 1.320,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 47,66 km²'dir. 69 MW güç kapasitesindeki HES (hidroelektrik santral) yılda 193 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamakta, baraj 99.220 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

...