İkizdere Barajı - Dereağzı


Bu gün uzun zamandır ihmal ettiğim bir rotayı tekrar yaptım. Aydın'da çok fazla bildiğim rota yok. Sayısız güzel rota olduğuna eminim ancak benim bildiğim ve bisiklet ile gittiğim en güzel iki rotadan birisi Dereağzı köyünün yanındaki İkizdere barajinin kenarından geçen yeni Aydın - Tire yolu. Bu rota özellikle yol ve tur bisikletleri için ideal çünkü tamamı asfalt ve oldukça düzgün bir yol. Buna rağmen bir dağ bisikleti rotası kadar manzaralı ve keyifli.


Bu yola İncirliova yolu üstündeki Kızılcaköy yolu üstünden yada alternatif olarak İncirliova içinden girebilirsiniz. Ben daha sakin ve manzaralı bir yol olduğu için ilkini tercih ettim.  Ne var ki bu yolun hiç sevmediğim tarafı her an karşınıza çıkabilen devasa bekçi köpekleri ile dolu olması. Bu gün karşıma çıkanlar bağlı oldukları için şanslıydım.


İkizdere barajını saklayan dağ hafif asfalt yolun sonuna doğru bizi karşılıyor.  Aşağıdan pek o kadar ihtişamlı bir görünüşü yok.


Tali yolun sonunda kıvrıla kıvrıla yükselerek baraj gölüne uzanan tırmanışın başlangıcı görünüyor.


Tırmanış göründüğünden çok daha zorlu ve gittikçe yükselen yol ile birlikte Aydın yaylasının muhteşem görüntüsü belirginleşmeye başlıyor.


Artık oldukça yüksekteyiz.


Ultra viyole indeksinin 4 ün üstüne çıkması ile birlikte vakit geçirmeden önlem alıyorum. Uv indeksi güneş ışınlarının insan vücuduna olumsuz etkilerini puanlama sistemi ile ölçen bir yöntem. 0 ve 2 arası sağlıklı kişiler sorun yaşamazlar ancak eğer açık tenli iseniz 4 ve üzeri derecelerde uzun süreler güneş ışınlarına maruz kalmak çok kötü sonuçlar doğurabilir. Genellikle cep telefonu uygulamaları ile indeksi anlık olarak görüntüleyebilirsiniz.  Türkiye'de yaz aylarında uv ideksine bile bakmanıza gerek yok.  Eğer saat 9dan sonra güneş altında kalacaksınız yüksek faktörlü bir güneş kremi kullanmalısınız.  








Kıvrıla kıvrıla yükselen yolun sonunda geldiğimiz yolu tamamen görebildiğiniz yüksek bir noktaya varıyoruz.


Varış noktasından önceki son rampa. Hava sıcaklığı ile birlikte eğim de artıyor. Saat artık 10 a yaklaşıyor ve sıcaklık gittikçe bunaltıcı oluyor.  Ne var ki dönüş aynı yoldan hızlı ve kısa olacak.



Ve tırmanışın sonunda varış noktası olarak belirlediğim baraj gölüne ulaşıyorum. Bir zamanlar İkizdere çayının aktığı ve etrafında küçük köy evlerinin bulunduğu alan artık tamamen sular altında, yapay da olsa oldukça etkileyici bir manzara oluşturmuş.


Aynı yoldan hızlı bir şekilde bu sefer İncirliova tarafına doğru inişe geçiyorum.
Çıkış ve iniş esnasındaki ortalama hizlar.  Bisikletçilerin en sevdiği şey zorlu bir rampayi tirmandiktan sonra keyifli ve hızlı bir iniş olsa gerek.


Dereağzı mahallesini geçtikten sonra İncirliova üzerinden Aydın'a bağlanarak toplamda 32 km süren turu tamamlıyorum.

0 yorum: